Türkiye: Şiddet döngüsünü durdurun!
Uluslararası delegasyon Diyarbakır ve Cizre’ye gitti
VR-DER: Şiddet Sarmalına ve Militarist Dayatmaya Karşı Direnelim
Bu süreçte biz vicdani retçilere düşen, bir yandan eline silah almayı ve zorunlu askerliği reddetmek, bir yandan da sıkıştırılmak istendiğimiz bu şiddet sarmalına ve militarist dayatmaya karşı direnmektir.
Türkiye İnsan Hakları Kurumlarından Uluslararası Kamuoyuna Acil Çağrı
Türkiye hükümeti, barış görüşmelerinin sekteye uğraması ile Ağustos ayı ortasında Kürt nüfusun ağırlıklı olduğu il ve ilçelerde temel hak ve özgürlükleri hukuka aykırı şekilde kısıtlayan bir güvenlik politikasını hayata geçirmeye başladı.
2015 Ağustos ayından bu yana Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Hakkari ve Muş il ve ilçelerinde uzun sürelerle ve üst üste olarak ilan edilen sokağa çıkma yasakları bazı il ve ilçelerde hala devam ediyor. Bu yasaklar süresince hak ihlallerini tespit etmek isteyen ulusal ya da uluslararası basın-yayın, insan hakları ya da meslek kuruluşları ile parlamento temsilcileri il ve ilçelere alınmadı. Abluka altındaki yerlere zorlukla girebilen az sayıda sivil toplum kuruluşunun hazırladığı raporlarda uzlaşılan tespitlere göre sivil halkın gerek keskin nişancıların, gerekse keyfi bir şekilde kullanılan ağır silahların hedefi haline getirildiği saptanmış durumda.
Vicdani Retçi Alper Sapan Suruç Saldırısında Katledildi
“Militarizm yaşamlarımızı yok etmeden, biz militarizmi yok edelim” diyen VİCDANİ RETÇİ ALPER SAPAN, SURUÇ SALDIRISINDA KATLEDİLDİ
IŞİD çetelerinin saldırısına karşı aylar boyu direnen Kobanê’nin yeniden inşası için, dün birçok farklı şehirden yola çıkmıştı onlarca genç. Savaşın yıktığı bir şehri yeniden yaratmak, talan edilmiş bir coğrafyada ölüme mahkum edilen çocuklara yaşamı götürmek istemişlerdi.
Ama olmadı. Bitmek bilmeyen savaş politikaları, barış inşa etmek için direnen bu gençlerin tam ortasında bir bomba oldu ve patladı.
Onlarca kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı.
Yaşamını yitiren gençlerden biri de, 2014 Mayıs’ında “Savaşsız, ulussuz, sınırsız bir dünya için, özgürlük için vicdanımı dinliyor ve askerliği reddediyorum” diyerek vicdani reddini açıklayan Alper Sapan idi.
Alper, yüreğinde yeni bir yaşam, savaşa karşı barış inancıyla düşmüştü Kobanê yoluna. Ama savaş, tam da burada buldu onu; ölmeyi ve öldürmeyi reddeden bir yürek, savaş politikalarıyla patlatılan bir bombayla sustu.
Şimdi, Suruç Katliamı’nın ardından, yüreklerimizdeki kor bizi yakmaya devam ederken, barış inancıyla yola düşmüş ve katledilmiş onlarca genci ve Alper’i, onun yüreğinde taşıdığı yeni dünya hayaliyle uğurluyoruz.
Alper Sapan’ın, 2014 Mayıs’ında açıkladığı vicdani ret metnini, bir kez daha paylaşıyoruz:
“Merhaba, ben Alper Sapan. 19 yaşında bir anarşistim. Devletin adaletsizliğine, sömürüye ve zulme karşıyım. İnsanın insan öldürmesini, şiddeti ve devleti reddediyorum. Kimse için ölmeyecek, öldürmeyecek, kimsenin askeri olmayacağım. Savaşsız, ulussuz, sınırsız bir dünya için, özgürlük için vicdanımı dinliyor ve askerliği reddediyorum.
Militarizm yaşamlarımızı yok etmeden, biz militarizmi yok edelim.”